İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | trip and fall f. | takılarak düşmek | ||
I saw Tom trip and fall. Tom'un takılıp düştüğünü gördüm. More Sentences |
||||
Genel | trip and fall f. | ayağı takılıp düşmek | ||
Tom is trying not to be trip and fall. Tom ayağı takılıp düşmemeye çalışıyor. More Sentences |
||||
Genel | trip and fall f. | takılıp düşmek |